2021 Hyundai Elantra Limited: Vizyoner ve Yenilikçi
Hyundai Elantra, itiraf etmek gerekirse, kendi segmentinin en havalı modeli değildir. Fakat bu yıl cazip ve makyajlı bir tasarımla karşımıza…
Devamını OkuEfsane arabalar ve 1960'lı yıllar! Sizi 1960’lı yıllara götürüp nostalji rüzgârları estireceğiz. Heyecan verici bir yolculuğa hazır mısınız?
Efsane arabalar ve 1960’lı yıllar! Sizi 1960’lı yıllara götürüp nostalji rüzgârları estireceğiz. Mini eteğin modaya hükmettiği, sahnelerde The Beatles fırtınasının estiği yıllara gidiyoruz. Hippi gençlik sokakta; Coppola’nın İyi, Kötü, Çirkin filmi ile Hitchcock’un ünlü eseri Sapık ise beyaz perdede! Evet ama biz sadece arabalardan söz edeceğiz. 60’lı yılların popüler arabaları ile heyecan verici bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?
Kimisi spor araba kulvarının liderleri, kimileri ise klasik araba zevkinden vazgeçmeyenlerin gözdesi! Ortak yanları ise hepsindeki 60’lı yıllar esintisi! Sizi 1960’lı yılların efsane arabaları ile bir araya getiren zaman yolculuğumuz başlıyor.
Mercedes-Benz W100 adıyla da bilinen Mercedes-Benz 600 modeli, 60’lı yılların ultra lüks otomobilleri arasında ilk akla gelenlerdendir. 1963’te başlayan yolculuğu 1981’de biten bu şık araba, baskıcı rejimlerle özdeşleşmişti. Diktatörlerde doğal olarak var olan güvenlik endişesi için birebir olması durumu gayet iyi açıklıyordu. Camları bile hidrolik kumandayla kontrol edilecek şekilde tasarlanmıştı. Çünkü sessiz çalışacak ve kolayca zırh uygulanabilecek bir model olarak düşünülmüştü.
Belki 60’lı yılların en iyisi değildi ama kesinlikle bir avantgarde modeldi. Fakat sadece içinde olduğu on yılı etkileme yeteneğiyle bile bu listede olmayı hak ediyor. Jaguar E-Type ilk kez 1961 yılında, Cenevre Otomobil Fuarı’nda sergilenmiştir. O günden üretildiği son yıl olan 1975’e kadar hem tasarım hem de hızıyla öne çıktı. Bazı müdahalelerle 240 km hıza kadar çıkabildiği söyleniyordu.
Ufacık tefecik, içi dolu güzellik! Mini markalı otomobiller 60’lı yıllarda da efsane arabalar arasındaydı. British Motor Company 1960’a bir kala geliştirmiş olsa da Mini asıl 1960’lı yıllarda tanınmıştır. 1.0 hacimli küçük motorlarıyla petrol sıkıntısıyla geçen bu yıllarda ekonomik bir çözüm sundu. Mini Twiggy, Mini Geoff Hurst ve Mini Waterloo Sunset modelleri büyük ilgi topladı.
Takvimler 1962’yi gösterdiğinde MGB, geniş iç hacmi ve sağladığı konforla popüler bir arabaydı. İngiliz tarzını yansıtan çizgileri ve gücü, onu dünyanın en fazla satan spor arabası yapacaktı. Arkadan itişli süspansiyonu ve ön fren diskleri, dönemine göre özgün bir sürüş deneyimi sağlıyordu. 94 beygir gücündeki 1.8 litrelik motor performansa dair beklentileri karşılarken, MGB 1980’e kadar üretildi.
İflası nedeniyle artık aramızda olmayan Saab markasını özleyen sayısız kişinin olduğunu biliyoruz. Yine de markanın güzel günlerini hatırlarken 60’lı yıllara ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Kökleri 1949 yılına dayanan bu İskandinav yakışıklısı, bağımsız süspansiyonu ile fark yaratmıştı. Saab 96 modeli ön emniyet kemerlerine 1962’de; çift devreli frenlere ise 1964’te kavuştu. İsveç’in o yıllardaki ihracatına kayda değer bir katkıda bulunan model, yaklaşık 550 bin adet satılmıştır. 3 silindirli ve 2 zamanlı motora sahipti. Önden çekiş ve serbest dönme özellikleriyle sürücünün vites küçültmesi için idealdi.
II. Dünya Savaşı öncesinde Almanlardan DKW P9 planlarını alan İsveçli uçak üreticileri tarafından yapılmıştır. Ralli efsanesi olan bu arabanın station vagon versiyonu ise Saab’ın IKEA ortaklığıyla üretilmişti. Evet, yanlış duymadınız: IKEA. Hani monte edilmemiş ev eşyası aldığımız IKEA!
İngilizlerin otomobil tarihindeki gururu Rover olmadan 60’lı yılları anlatmak mümkün olmazdı. Markanın bu dönemdeki en büyük işi ise şüphesiz ki Rover P6 modeliydi. 1964 yılında Avrupa’da Yılın Otomobili seçilen bu model, tabu yıkıcı tarzıyla dikkat çekti. Rover P6 gövde panelleri ve mekanik sistemleriyle kendine özgü bir konum edindi ve efsane arabalar arasında yerini aldı.
1959 yılı otomobil dünyası için 50’li yılların bitişinden çok, 60‘lı yılların müjdeleyicisiydi. Bu yıl doğan Jaguar Mk II 60’lı yılların popüler sedan otomobillerinden oldu. 3.9 litrelik Jaguar motoruyla 201 km’lik hıza çıkabilen bu araba, zamanının önemli sedan araçlarından olmuştur.
Otomotiv endüstrisinde önemli bir yeri olan Ford Mustang 1964’te huzurumuza çıktı. Dahası, midilli arabası olarak tanımlanan yeni bir otomobil akımı başlattı. Performans odaklı ama ekonomik spor araba anlamına gelen bu tarzı birçok kişi ilgiyle karşıladı. Uygun fiyata satın alınabilecek, kompakt tasarımlı, üstü açık veya açılabilen bu modeller büyük bir yenilikti. Dört kişilik kova tipi koltukları ve zemine sabitlenmiş vites kolu karakteristik özelliklerindendi. Bu özellikleri ekonomik olma hedefini de gösteriyordu. 4.5 metreden biraz uzun ve yaklaşık 1130 kiloluk bu araç 60’lı yıllarda 2500$’dan ucuzdu.
Başarılı tasarımcı Marcello Gandini tarafından tasarlanan Lamborghini Miura, 1965 Torino Motor Show’da karşımıza çıktı. Konfor ve güç bakımından bir üst versiyonu olan Miura S 1968’de; Miura SV ise 1971’de piyasaya sürülmüştür.
Bu etkileyici Lamborghini kimilerine göre kendisinden sonra gelenlere de rehberlik etti. Ortadan motorlu ve iki koltuklu konseptiyle tasarım ile performansı birleştirdi. 763 gibi kısıtlı bir sayıda üretilen bu efsanevi araba, saatte 280 km’yi aşabiliyordu.
Bu araba, araknafobik (örümcek korkusu) olanları bile baştan çıkarmış olabilir. 1966’da Duetto adıyla piyasaya çıkan Alfa Romeo Spider, spor araba kulvarında dönemin en iyilerinden olmuştur. Estetik bir görünüme sahip bu model, kalite açısından bir numara olmasa da motoruyla cezbediyordu. 1.6 litrelik hacme sahip motoru zamanla 1.8 litreye çıktı, örümcek adını da bu özelliğiyle aldı. Alfa Romeo Spider veda ettiğinde ise yıl 1993’tü.
O bir tutku ve hatta bir hayat tarzı demek! Çünkü, Porsche pek çok kişi için bir markadan daha fazlasını ifade ediyor. Bu markanın 60’lı yıllardaki vitrini ise Porsche 911 modeliydi. Bu model, aynı zamanda uzun sürecek bir trendin temellerini de atıyordu. Modelin 1967’de çıkan Targa versiyonu ise otomobil tutkunlarını dünyanın ilk devrilme karşıtı çubuğuyla tanıştırdı.
1969’da Avrupa’da Yılın Otomobili unvanına lâyık görülen Peugeot 504, oldukça işlevsel bir modeldi. 1968’de geleneksel hatlar taşıyan bir sedan araba olarak ortaya çıktı. 504 Cabriolet ve 504 Coupe versiyonlarıyla ise daha fazla ilgi topladı. Peugeot 504 dayanıklı yapısı ve sürüş deneyimiyle 60’lı yıllarda gerçekten de önemli bir yerdeydi. 1993’e kadar üretilen arkadan itişli bu modelde, silecek ve sinyal kolları ters konumda yer almaktadır. Ayrıca, 4×4 Dangel ve SW modelleri de üretilmiştir.
Avrupalı Mustang olarak da bilinen Ford Capri küçüktü ama ondan geniş bir iç hacmi vardı. Ford markası tarafından “dört koltuklu coupé” olarak pazarlanmıştır. Kısıtlı bütçelere yönelik bir araç olan Capri, yine de fark edilebilen bir arabaydı. 3.0 hacimli modelinin tüm olanaklarını 1.3’lük motoruyla da sunan bu araba oldukça ekonomikti. Hatta bunları 3.0 hacimli versiyonuna oranla çok daha az maliyetle başarıyordu. Capri bu avantajlarıyla başta İngiltere olmak üzere pek çok Avrupa ülkesinde popülerleşti.
Oldsmobile Toronado 60’lı yıllarda başlayan kişisel lüks otomobil furyasında önemli bir ayrıntıydı. 1966’da Motor Trend Yılın Otomobili ödülü alan bu havalı araba oldukça popülerdi. Devasa bir önden çekişli spor araba olan General Motors modeli, otomobil mimarisini ters yerleşimle şekillendirmişti.
60’lı yıllar söz konusu olunca hippi gençliğinden söz etmemek olmazdı. Volkswagen Type 2 veya diğer adıyla Volkswagen T2, çiçek çocuklar kültürünün ayrılmaz bir parçası olmuştu. “Nerede akşam orada sabah” diyen 68 gençliği, bu araçla özdeşleşmişti. Hiçbir yere bağlanmamanın ve dolayısıyla uçsuz bucaksız bir özgürlük duygusunun sembolüydü. İnsanlar arasında “VW Bus” olarak da anılan model, 1950-67 arasında üretilen atasının geliştirilmiş hâliydi. Önceki modeldeki bölünmüş ön cam yerine tek ve bütün bir cam gelmişti. Type 2 Brezilya’nın milli arabası sayılacak kadar, çok uzun süre daha bu ülke için üretilmiştir.
Messerschmitt Nazi Almanyası’na II. Dünya Savaşı boyunca teknik destek veren bir uçak üreticisiydi. Ülkenin yaşadığı büyük yıkıma karşın, savaştan sonra yoluna devam etmeyi başardı. Fakat adını sadece uçaklarla duyurmadı. Messerschmitt küçük bir otomobil yapmak istedi ama gövdesini üretecek kalıp bulamadı. Yine de pes etmedi ve ilginç bir yola başvurdu. Ürettiği savaş uçağının yedek yakıt deposunu kullanarak Messerschmitt KR200 modelini yarattı. 1960’lı yıllara bu ilginç hikâyeyle renk kattı.
60’lı yıllar otomotivde sadece ABD ve Avrupa değil; Uzak Doğu’nun da yıldızının parladığı zamanlardı. Bunu kanıtlayan ise Japonya’nın o dönemdeki gururu Subaru 360 oldu. Seri üretilen ilk Subaru olan model, 1958-1971 yılları arasında aramızdaydı. 410 kg gibi oldukça hafif bir ağırlığa ve küçük boyutlara sahipti. II. Dünya Savaşı sonrasındaki Japon hükümetinin halkı araba sahibi yapma politikasının en önemli örneklerindendir. Fiberglas tavan, arkadan menteşeli kapılar ve uygun fiyatıyla birçok Japon için iyi bir seçenekti. 12 yıl boyunca 392 bin adet üretildi ve halefi Subaru R-2 oldu.
1960-1969 yılları arasında üretilen Chevrolet Corvair dört kapılı bir sedan otomobil modeliydi. Çeşitleme yönünden de oldukça zengindir. Dört kapılı sedan, cabriolet, station vagon ve iki kapılı üstü açık gibi birçok tipi versiyonla piyasaya çıkmıştı. Motoru arkada tasarlanan Corvair, ABD’de üretilen ilk kompakt arabalardan olmuştur.
Chevrolet Corvair birçok yönden 60’lı yılları etkilese de beklentileri karşılayamadı. Viraj alınırken dengesizleşmesi ve arkadan kaymaya eğilimi olumsuz yönleriydi. Bunların üretim maliyetlerinden tasarruf ve lastik basıncına dair sürücülerin bilgilendirilmemesinden kaynaklandığı öne sürülmüştür. Ölümlü kazalara yol açan Corvair, kompakt ama başarısız bir proje olarak tarihe gömülmüştür.
Efsane arabalar ile geçmişe yolculuktan keyif aldıysanız Klasik Otomobiller yazımıza da göz atmayı unutmayın deriz.